1 Şubat 2010

TÜRKİYEDE AMATÖR SPORCU OLMAK- OLABİLMEK

57 Federasyon
1 i futbol federasyonu 
futbolda lisanslı   sporcu sayısı 2,474,750
56 federasyonda toplam sporcu sayısı 453,940 faal sporcu 185,564
Türkiye genelinde kulüp sayısı ( spor,müesses,ihtisas,okul ve askeri kulüpler )
9976 kulüp
istanbuldaki kulüp sayısı 1726 !!!




bu veriler  GSGM nin son ocak verileridir. 56 federasyonunun içinde belkide adını hiç duymadığınız booce ve muay-thai ve zihin sporu sayılan satranç ve briç de var. 57 federasyon da tüm Türkiyede kayıtlı lisanslı bay bayan sporcu sayısı 2,928,690 !!! Futbol federasyonunda kayıtlı sporcumuz 2,474,750 !!! ne kaldı geriye 56 federasyon ve (voleybol ve basketbol dahil ) 453,940 sporcu. Kabaca bir hesapla ki dağılım homogen değil ama diyelim ki homogen. Federasyon başına 8,100 sporcu eder. Bir tarafta tek başına neredeyse 2,5000,000 sporcuyu barındıran ve artık endüstri haline gelen futbol !!!  diğer yandaaaaa diğer spor dalları.


Sporun gelişimi için devletin varlığı elbetteki kaçınılmaz ve önemli. Dağlarımız kar kaplı uluslarası kayak sporcumuz yok. 3 tarafımız deniz, yüzücülerimizin sayısı belli. Sporun sıkıntısı çok, çokda uzun anlatılmayı hak ediyor. Bizim vurgulamak istediğimiz ise sporun gelişimde kulüplerin ve dolayısıyla bireylerin mücadelesi.
Kulüpleşmek, sporcu yetiştirmek, antrenör ve hakem olabilmek ülkemizde aslında çok büyük bir sosyal sorumluluk olgusu ve görevi diye düşünüyoruz.
Girişimciler kurumsallaşacak, kulupleşecek, iş tecrübelerini sosyal alana taşıyacak !
Veliler  kulüplere üye olacak, çocuklarını spor kulüplerine götürmekten herşeye rağmen ( sbs ,trafik, hayat yoğunluğu ) vazgeçmeyecek !
Antrenörler çalışmaktan ve çalıştırmaktan kaçınmayacak !
Amatör tüm sporcular spora sevdalanacak , spora zaman ayırmayı hayat biçimi haline getirecek!


Yoksa , nüfusun nerdeyse yarısının 20 yaş altında olduğu bir toplulukta bu denli az sporcu sayısı ile biz TV başında spor müsabakalarını seyretmeye devam ederiz.
Hayatı seyretmemek yaşamak için herkes elini taşın altına koymalı, Hayatı yaşamalı !!

1 yorum:

tuncy09 dedi ki...

Senelerdir soyledigim birseydi...

Bir ulkenin spor politikasi olmayinca bu isler olmaz. Varsa ve duzgun islemiyorsa da ayni sey zaten.

Bu yuzden 8 ay kar altinda olan daglarimiz var ama tesisimiz yok haliyle kayakcimiz da yok. Yine bu yuzden yarim ada olan ulkemizde yüzücü yok, senkronize yuzme takimi yok, tramplenden atlama ile ilgilenen yok.

Ama bu tarz seyler tabii ki tek boyutlu degil. Ornegin bu ulkede cocuk neden spor yapamaz.
Nedenlerinden bahsedilmeyen birini soyleyeyim...ogrenci oldugu icin her genel sinava girecegi sene sporuna ara vermek zorunda kalir da ondan. Benim zamanimda kolej anadolu lisesi sinavlari sonra universite sinavlari icin ara vermek gerekirdi...Geri dondugunuzde de biraktiginiz seyler ayni kalmazdi haliyle.
Eger cocuk veya genc profesyonel olabilecek potansiyele sahipse, onun egitimsiz kalmasi gerekiyor diyebilirim. Yok egitim istiyorsa o zaman da sporundan feragat etmesi gerekiyor. Yoksa nasil basa cikacak sabah saat 6'daki antrenmanina gitmek zorunda olan, bu yuzden 5'te uyanan, gidip 2 km yuzen, sonra da okuluna giden ogrenci? Hadi onu yapti peki ya dershane ivir zivir girince araya? Kazanabilecek mi universiteyi bu at yarisi misali sinav sisteminde? Bu gencin de enerjisi bir yere kadar tabii.
Ama mevzubahis olimpiyatlarda madalyalari goturen amerika ve rusya'nin (her daim madalya sayisinda ilk 5tedirler cogu zaman ilk 3) sporcularina bakin...Hele ozellikle ruslarinki kesin alayi universite mezuudur...oyle acik ogretim falan da degil...Cunku universiteler arasinda bu tarz sporcular "kap kapanın elinde kaliyor" seklinde kapışılır. Hepsi binbir turlu dil dokerler, burslar verirler, imkanlar saglarlar sporcu o universiteye gitsin diye...

Cunku adamlarda mentalite bu: yeter ki spor yapsin...
Okulu illa ki bir sekilde yapar. Adam "elit sporcu" sayisinin artmasinin pesinde...Bu yuzden potansiyel varsa kesinlikle harcamiyor.

Bizde ise kimi zaman veli, adi önemli bir yerde olan özel bir kolejden cocugunu almak zorunda bile kalabiliyor...Niye? Cunku okul milli takimlar seviyesinde spor yapan Turkiye'nin yuz aki olabilecek bu ogrencisinin sporuna destek degil kostek olmak istedigi icin. Bu yuzden sinifta biraktigi icin.

Bir ulusun bir ulkenin sesini en etkin bicimde duyuracagi, reklamini en iyi yapacagi alandir spor. Ben bunu bilir bunu soylerim.

Dolayısı ile iş devlette bitmiyor...velide de bitmiyor... Gorev herkesin...Herkes uzerine duseni yapacak.
Ama tabii ki iş nerede basliyor... o onemli...

Biraz uzun tuttum kusura bakmayin.
Her daim dolu oldugum bir konu...basladim mi tutamiyorum kendimi.