31 Mayıs 2011

TÜRKİYE ŞOV DANS ŞAMPİYONASI MİNİKLER 2 SPORCULARIMIZ





bizce yarışmanın en eğlenerek dans eden ekibiydi yelpaze

2010/2011 döneminde İstanbul Bahçeşehir Yelpaze Sanat Merkezinde Dans hocaları Yiğit Dündar'la   çalışan Bahçeşehirli çocuklarımız, çok çok kısa bir sürede harika bir performansla Bahçeşehir'i temsil ettiler. Yarışmanın ilan edilmesi ile kısa sürede ve az bir çalışmayla hazırladıkları şov dans ile ciddi bir performans sergilediler.


Herşey o kadar hızlı gelişti ki kostümlerin tedariğinden, antremanlara, göz açıp kapayıncaya dek geçen zamanda hızla organize olundu. Bu aşamada çocukların heyecanı kadar velilerin çabası da yadsınamazdı. Bluzlar, etekler temin edildi. Eksik lisanslar tamamlandı. Ve pazar sabahı pır pır kalplerle Ataköy Ahmet Cömert spor salonuna ulaşıldı. Yaklaşık 200 lisanslı sporcunun yer aldığı Yarışmada toplamda 24 grup vardı.



Grup Yelpaze 11 grubun dans ettiği Minikler II kategorisinde yarıştı. ilk 3 e girip kupa alamaslarda ilk 6 ya girerek bizi çok mutlu ettiler..

29 Mayıs 2011

SEYİRCİNİN ŞAMPİYONU MADY DANS


Bazen iyiyi kötüden , güzeli çirkinden, yetenekliyi yeteneksizden ayırmak için uzman olmak , alim olmak, hakem olmak gerekmiyor…

Eskiler ne güzel söylemiş “ Görünen köy kılavuz istemez “ diye…
Biz daha ne kadar bu çirkefliklere, bu oyunlara, bu kayırmacı zihniyete, bu dalaverelere tanıklık edeceğiz…
Nereye kadar susacağız ? ya da nereye kadar devam edecek bu adil olmayan resmi kurum…
Kimi kime şikayet edeceğiz ? Kim dur diyecek bu düzene…
Kim biliyor musunuz ?
Çocuklarıyla beraber tüm gün bir spor salonu sandalyesi üzerinde heba olanlar
Bütün bir yıl çocuklarını o antrenmandan bu antrenmana taşıyanlar
O ilden bu ile yarışmalara koşuşturanlar
Maddi manevi emek harcayanlar
Bu kadar adaletsizliği küçücük zihinlere anlatmakta zorlananlar
Yani biz VELİLER !!!!!
Hadi bir şeyler yapalım. Spor Bakanına yazalım. İnternette videoları dolaştıralım. Her mecrada tüm gücümüzü kullanıp DUR DİYELİM bu kural tanımazlara…
Gelecek için…
Çocuklarımız için…
Temiz bir Dans Pisti  için…

25 Mayıs 2011

Kurum Kültürü



Kültür, organizasyonu bir arada tutan, birleştirip bütünleştiren ve diğerlerinden ayırdeden özellikler dizisidir.Organizasyonda ortak kabul edilen amaçlar, inançlar ve değerler sisteminin bütünüdür.Kurum kültürü organizasyonun çalışanlarına ve müşterilerine yönelik karar ve uygulamalarını biçimlendiren temel felsefe olarak görülebilir. 

Kurum kültürünün en açık göstergeleri, binanın mimarisinde , iç dekorasyonunda, logo ve sloganlarda, seçilen renklerde, duvarlardaki afiş ve panolarda, çalışanların giyiminde ve birbiriyle ilişkilerinde gözlemlenebilir.Bunlar, açık kültürel göstergeler, diğer bir ifadeyle kurum kültürünün görünen sembolleridir.



Kurumun işleyişini belirleyen kurallar, normlar, prosedürler, politikalar, ve sistemler kurum kültürünün önemli bir alt yapısını oluşturur. Kurumun yöneticilerinin ve çalışanlarının gerçekte neye değer verdiklerini, nelere inandıklarını ve bu inançlarının hangi varsayımlara dayandığını çözümlemek gerekir.

Protokolden görüntü



9 Mayıs 2011

defne'nin hüzünbaz dans ayakkabıları




Elbette tüm ayakkabılar eskiyor hırpalanıyor ve hatta parçalanıyor..
Ama nedense ve nasılsa dans ayakkabılarının bu hali beni hüzünlendiriyor..
Belki futbolcu için kramponları da aynı şeyleri hissettirir ya da uzun mesafe koşucularının maraton ayakkabıları ile de böylesine duygusal bağları vardır..
dans ayakkabıları mıdır sadece sporcuyla sanatçıyla yek olan ? elbette değildir.. 
görev süresini dolduran ayakkabıları atarız da niye dans ayakkabılarını saklarız onu da bilemem..
ama dansçının ayakkabılarına olan aşkının, tutkusunun bitmediğini bilirim..

dansın büyüsünü, bulutlara , martı kanatlarına taşıyan ayakkabıları hüzünlü gözlerle anarım.

6 Mayıs 2011

DANS PİSTİNDEN HALTER PODYUMUNA

Dans sporunu anlatabilmek, tanıtabilmek için kendi aramızda durmadan nasıl yaparda basının ilgisini çekeriz polemikleri yaparız,  yarışmalara yerel ve ulusal basını, tv kanallarını davet ederiz. Basın bültenleri dağıtır, kendimizi yırtarız.  Ki üç beş kişi daha, eşli dansları öğrensin, birkaç çift daha bu spordan haberdar olsun, çocukları erken yaşta bu sporla tanıştıralımda özgüvenleri yükselsin, vucüt duruşları değişsin ve müziği dinlemeyi öğrensinler .....   

Hangi dansı icra ettiğimiz sorulduğunda "Sportif salon latin dansları" cevabı ;
- ne sporu? dans spormu ? (şaşkın ve anlamaz yüz ifadesi ile ) salon ? latin ?
- aa salsa mı yapıyorsun salça olandan mı ? ( hafif alaylı bir tonlama sanırsınız bu yorumu   yapan dans üstadı )
- hııı moderen dans yaniii ( ne manasız ve ukala tavır dans sporuymuş modern danstır o modern )
- nasıl şu brek mrek ondan mı yani ( vatandaşın dansın d sinden haberi yok )
- ha sen şu sambadan yapıyorsun Rio karnavalı hesabından ( manidar bir yarım sırıtış)

gibi,   bizi daha da delirten ama  derin bir nefes alarak anlatımımıza devam etmemizi sağlayan  yorumları beraberinde getirir.
Dün bir haber düştü onlarca spor ve haber sitesine ! 
"Dans pistinden halter podyumuna" başlığına anında algımız açıldı haberi yutarak okuduk .. bir Türk haltercinin Avrupa Şampiyonu olmasının gururunun yanında, spor hayatına dans sporu ile başladığını iafde etmesi ve her yerde bunun yayınlanması ayrıca çok sevindirdi.
Bazen hiç umulmadık bir yerden ,kişiden ve umulmadık bir zamanda gelen bir cümle, bir söylem, sizin aylarca yapmağa çalıştığınızı birkaç dakikada kolaylıkla yapabilir.. Haltercimizin hikayesi meraklısına aşağıda..
Bu şampiyonadan biz de nasiplendik ya :)


Dans pistinden halter podyumuna

Avrupa Halter Şampiyonası'nda Gökhan Kılıç, daha önce dans sporuyla uğraştığını, daha sonra ise halterle ilgilenmeye başladığını söyledi.
Avrupa Halter Şampiyonası'nda 1 altın ve 1 gümüş madalya kazan Gökhan Kılıç, daha önce dans sporuyla uğraştığını, daha sonra ise halterle ilgilenmeye başladığını söyledi.  

3 Mayıs 2011

MEVSİM DANS ZAMANI

İlkbahar tazelenmenin, yenilenmenin müjdescisi olduğu kadar, pek çok alanda dönemlerinde bitmesi anlamına geliyor. Eylülde başlayan kurslar, okullar, çalışmalar, baharla sergileniyor. Bu da doğal olarak şehrin her yanında karşınıza sanat olarak çıkıyor. 23 Nisanla başlayan bu gösteri zamanı haziran sonuna dek sürdüğü gibi çok çeşitli yaş gruplarınıda kapsıyor.

Doğa gibi, hava gibi, insanoğluda kıpır kıpır cıvıl cıvıl oluyor..
Koç üniversitesinde bu yıl 11. düzenlenen dans festvali Sarıyer kampusunda ve 3,4,5 mayıs 2011 tarihlerinde
8.kez düzenlenen Yeditepe Dans Festivali ve kongreside 6 mayıs da bu yıl..
http://www.facebook.com/home.php#!/event.php?eid=204138036285187

22 mayıs Bursa da TDSF nin federasyon kupası gerçekleşecek..

Bahar dans zamanı... dansla çoşma, çoşturma zamanı