25 Şubat 2010

DANS KULÜPLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ

Türkiye'de Dans Sporlarının gelişimine büyük katkısı olacağına inandığımız Kulüpler Birliği çatısı , şubat ayında vücuda geldi. Ligin de başlaması münasebeti ile kalabalık bir yönetici ve sporcu topluluğu Atamızı ziyaret ederek, saygı duruşunda bulundular ve çelenk koydular. Kulüpler Birliği Başkanı Adem Kırımlı'nın Anıtkabir defterine yazdıkları son derece manidar ve umut yüklü idi.
Kulübümüzün başkanı Berrin Tavman'ın da  yer aldığı sade törenden sonra , Atatürk Spor Salonundaki dans yarışmasına geçildi.

23 Şubat 2010

ÇEKTİĞİM KARELERDE YER ALMAK VARMIŞ SON GÜNÜNDE !!

Arkan'ı tanımazdım.. yaşasa tanıma şansım da olmayacaktı belki.. hayat garip !









hüzünbaz ve oyunbaz !

girmiş fotoğraf makinemin karelerine ... 

ne o bilmiş çekildiğini ,  ne ben bilmişim çekerken kim olduğunu...

21 Şubat 2010

ACI KAYBIMIZ

Yol boyu Ankara yarışmasına ilişkin konuştuk durduk...
Hangi fotoğrafın altına ne yazacağız...
Miniklerin yorgun telaşlarını
Antrenörlerin gururlu bakışlarını
Salondaki seyircinin coşkusunu
Velilerin tribünlerdeki telaşını
Hakemlerin ciddiyetini
Sunucumuzun sevimliliğini
Hangi cümlelerle dile getireceğiz diye...

Hala hissettiğimiz renklerin cümbüşü
Kostümlerin ışıltıları
Salsanın ritmi
Latinin kıvraklığı
Standardın asaleti
ani bir kaza haberiyle
Yerini siyahın karanlığına bıraktı
Zaman dondu, yüreğimiz acıdı
Gözlerimiz yaşardı
dansın müziği sustu
büyüsü bozuldu...

Ailemiz bir ferdini kaybetti
Seni çok özleyeceğiz ARKAN
Eminiz ki mekanın cennet olacak



Ailesine ve tüm dans camiasına baş sağlığı  ve sabırlar
Yaralı olan tüm arkadaşlarımıza acil şifalar dileriz

18 Şubat 2010

DANS LİGİ BASIN DUYURUSU !

Türkiye Dans Federasyonu Dans Ligi düzenleyerek bir ilke imza atıyor. Ligin ilk yarışları Ankara'da hafta sonu start alacak.


Her geçen gün Türkiye’de büyük bir ilgi gören dans sporuyla ilgili olarak federasyon lig müsabakaları yapmaya karar verdi. 2010’nun Dans Federasyonu için atılım yılı olacağını belirten federasyon yetkilileri, Dans Ligi’nin başta Ankara olmak üzere İstanbul, Antalya, Bursa, Muğla ve İzmir’de bu hafta sonu yapılacağını söyledi.


2006 yılında özerk hale gelen Türkiye Dans Federasyonu, 2010 yılı içinde ilk etapta Dans Ligi’ni hayata geçirerek bir ilke imza atacak. Ankara’da Atatürk Spor Salonu’nda cumartesi günü yapılacak olan Dans Ligi, Danssporu ve Salsa branşlarında gerçekleştirilecek. Federasyondan yapılan açıklamada Dans Ligi’ne müracaatların 18 şubat Perşembe günü son bulacağı belirtildi. Yarışmayla ilgili olarak ise www.tdsf.gov.tr internet adresinden her türlü bilginin alınabileceği vurgulandı.


9 Şubat 2010

BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR !

Bu harika sporu yeşertmek, yaşatmak ve kalıcı kılabilmek için, mücadele eden bir avuç insanız bu ülkede.
Bu spor kişisel rekabetin en yoğun yaşandığı dolayısıyla hırsların ve çekişmelerin doğasında var olduğu bir spor.

Ancak dansı tüm ülkeye yayabilmek ve yaşatabilmek  adına el ele olmak, birlik olmak, kalıcı olmak gerekiyor.

06 şubatta Federasyon liderliğinde ( ki çoğu federasyon böyle bir birliğe önayak olmaya çalışmaz ) ülke genelinden 39 kulüp toplandı. http://www.tdsf.gov.tr/

Kulüpler birliği derneği kurulması ve ülkedeki dans sporlarına gönül veren, el veren herkesin bu birliğe üye olması için, bu toplantıya katılan tüm kulüplerin oybirliği ile karar verildi. İstanbul, Ankara, Trabzon, Gaziantep, Antalya, İzmir, Bursa merkezli kulüplerin kurucu olduğu dernek, geleceğe yönelik  olumlu ve yapıcı çalışmalar yürütecektir.

4 Şubat 2010

NEREDESİN THEMİS ?

Adalet ve düzeni temsil eden Themis, bir elinde terazi öteki elinde kılıç tutan gözleri bağlı bir bakire olarak simgeleştirilmiştir. Elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki kılıç ise adaletin keskinliğini simgelemektedir. Kadın ve bakire oluşu bağımsızlığını, gözlerinin bağlı olması ise tarafsızlığını simgeler.




 

 

 

 
GSGM - Gençlik Spor Genel Müdürlüğü bugün 2010 yılına ait federasyon ödeneklerini açıklandı. Bu dağılım yapılırken bakanlık neyi kıstas alıyor açıkçası bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum.


Bir federasyonun yaşayabilmesi,gelişebilmesi ve uluslarası spor arenalarına sporcu yetiştirebilmesi için yeter ve gerek şart nedir ?

Federasyonun ömrü mü?
Federasyonun çalışma temposu mu ?
Yıl içinde yaptığı organizasyonlar, etkinlikler mi?
O yıl içinde kaç yeni çocuğu, genci, insanı lisanslı sporcu yaptığı mı ?
Federasyona kayıtlı kulüp sayısı mı ?
Sporun tanınırlığı  mı,  tanıtılmak istenmesi mi?
yoksaaa
kaç lisanslı sporcusu olduğu mu ?
 
107 milyon TL nin dağılımına bakarken inanın nedir kriterler çözemedim..
Ülkemizde yeni tanınan sporların mı payı çok olmuştur ? Geleneksel sporlarımızın, sporcularımızın daha başarılı olduğu dallar mı ?
Hangisi bilemiyor ve ilişkilendiremiyorum.


Sporcu sayılarına mı göre acaba dedim. Dans federasyonumuza kayıtlı 3,975 sporcu gözüküyor, elbette hepsi faal değil. Faal olanlar bu ay sonu belli olacak.

Malum ocak şubat tüm branşların lisans yenileme dönemi. Dolayısyla aldığım veriler tüm federasyonlarda geçen yıllardan gelen kayıtlı sporcular. Federasyonumuza çıkan ödenek 50,000 TL , sporcu başına 12,60 TL yapar. Beyzbol, Buz hokeyi ve Kürek federasyonlarına bağlı sporcu sayısı 3500 ler civarında. Peki onlarla kıyaslarsak ne oluyor ? Beyzbolda 151 TL/ sporcu buz hokeyinde 803 TL /sporcu ve kürekte 430 TL  / sporcu gibi rakama denk geliyor. Demek sporcu sayısı GSGM için bir baz değil. Üstelik sporcu sayısı dans federasyonunda kayıtlı sporculardan daha az sporcusu olan, 13 federasyon var. Ama hepsinin ödeneği çok daha yüksek. ( yanlış anlaşılmasın lütfen hiç bir federasyonun aldığı ödeneği tartmıyoruz eşitsiz dağıtım bizi düşündüren )
 
Federasyonun yaşıyla mı ilgili acaba dedim. Baktım 500,000 TL alan Oryantiring federasyonuda Tdsf ile aynı doğumlu 2006. Demek buda bir kıstas değil.


50,000 TL uygun görülmüş federasyonumuza briç federasyonu ile beraber en alt sıradayız 56 federasyon arasında. 22 federasyon 1,000,000 TL  nin altında ödenek almış. Bize en yakın ödenek 200,000.



35 federasyon ise 1,000,000 TL nin üzerinde.
 
Bir federasyonun medeni bir biçimde yaşaması ve sporcu yetiştirmesi için temel giderlerinin, alt limitinin kesinlikle 50,000 TL olmadığını düşünüyoruz. Personel giderleri, genel ve sabit giderleri bile zor karşılayacak bir rakamdır bu. Kaldı ki bizim müsabakalarımızda hakem sayımız min 8 olmak zorundadır. 2 yada 3 değil. Hakemlerin ücretleri yol harcırahları bile bu ödenekle tehlikede. Dolayısıyla  gsgm nin üzülerek bize adalet terazini uzak tuttuğunu varsayıyorum. Milyonlar değil zaten bu federasyonun ihtiyacı nefes alıp yürümesine yetecek bir ödenekti arzuladığımız.
Themis adaletiydi hayalimiz ....
 
BASIN AÇIKLAMASI
"Federasyonlara, yaptıkları çalışmalar ve oluşturdukları projelere göre bütçe verildiğini dile getiren Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, "Federasyonlarımızın iki tane asıl görevi var. Birincisi ülkemizde sporu yaymak, ikincisi de ülkemize branşlarında madalya getirmek. Dolayısıyla biz bütçeleri belirlerken bu kriterlere çok dikkat ettik. Olimpik sporları gözetmek zorunda kaldık. Çünkü tamamen 2012'ye odaklanmış durumdayız. Biz bu sene bütçelerde çok fazla artış yapmadık. Bize iyi proje getiren federasyonlara kesenin ağzını açacağız. Projesi olmayan federasyonlara ise mümkün oldukça bütçeleri kısacağız. Kısacası proje bazlı bütçe ayarlaması yapacağız" dedi."
 
Bugün bütçe açıklamlarının ardından Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, bunları söylemiş. bu söylemden şu sonuç çıkıyor o zaman 56 federasyon içinden, olimpik olmayan, sporu ülkede yayamayan ve iyi proje getiremeyen tek federasyon bizimkiymiş. :( :(    pardon birde briç var.
 
Bizim federasyonumuzda 7 ayrı ana dans branşı var. Dünyaca spor olarak kabul edilmiş. Olimpiyatlara alınması an meselesi olan ana spor dalımızda Sportif salon latin dansları.
Bizim sporumuz müzikle, yapılan kulak beden koardinasyonunu sağlayan, bay bayan aynı kategoride beraber yarışılan ( buz dansından sonra ) görsel zenginliği olan bir sahne sporu.
 
 
YİNE HEP AYNI NOKTAYA DÖNÜP DOLAŞIP ULAŞIYORUZ. BU SPORA GÖNÜL VERENLER SESİMİZİN DUYULMASI İÇİN DAHA ORGANİZE DAHA BAŞARILI DAHA VURGUSAL İŞLER YAPMALIYIZ.
HEP BERABER.. YIKMADAN YAPARAK.. EL ELE..
 


1 Şubat 2010

TÜRKİYEDE AMATÖR SPORCU OLMAK- OLABİLMEK

57 Federasyon
1 i futbol federasyonu 
futbolda lisanslı   sporcu sayısı 2,474,750
56 federasyonda toplam sporcu sayısı 453,940 faal sporcu 185,564
Türkiye genelinde kulüp sayısı ( spor,müesses,ihtisas,okul ve askeri kulüpler )
9976 kulüp
istanbuldaki kulüp sayısı 1726 !!!




bu veriler  GSGM nin son ocak verileridir. 56 federasyonunun içinde belkide adını hiç duymadığınız booce ve muay-thai ve zihin sporu sayılan satranç ve briç de var. 57 federasyon da tüm Türkiyede kayıtlı lisanslı bay bayan sporcu sayısı 2,928,690 !!! Futbol federasyonunda kayıtlı sporcumuz 2,474,750 !!! ne kaldı geriye 56 federasyon ve (voleybol ve basketbol dahil ) 453,940 sporcu. Kabaca bir hesapla ki dağılım homogen değil ama diyelim ki homogen. Federasyon başına 8,100 sporcu eder. Bir tarafta tek başına neredeyse 2,5000,000 sporcuyu barındıran ve artık endüstri haline gelen futbol !!!  diğer yandaaaaa diğer spor dalları.


Sporun gelişimi için devletin varlığı elbetteki kaçınılmaz ve önemli. Dağlarımız kar kaplı uluslarası kayak sporcumuz yok. 3 tarafımız deniz, yüzücülerimizin sayısı belli. Sporun sıkıntısı çok, çokda uzun anlatılmayı hak ediyor. Bizim vurgulamak istediğimiz ise sporun gelişimde kulüplerin ve dolayısıyla bireylerin mücadelesi.
Kulüpleşmek, sporcu yetiştirmek, antrenör ve hakem olabilmek ülkemizde aslında çok büyük bir sosyal sorumluluk olgusu ve görevi diye düşünüyoruz.
Girişimciler kurumsallaşacak, kulupleşecek, iş tecrübelerini sosyal alana taşıyacak !
Veliler  kulüplere üye olacak, çocuklarını spor kulüplerine götürmekten herşeye rağmen ( sbs ,trafik, hayat yoğunluğu ) vazgeçmeyecek !
Antrenörler çalışmaktan ve çalıştırmaktan kaçınmayacak !
Amatör tüm sporcular spora sevdalanacak , spora zaman ayırmayı hayat biçimi haline getirecek!


Yoksa , nüfusun nerdeyse yarısının 20 yaş altında olduğu bir toplulukta bu denli az sporcu sayısı ile biz TV başında spor müsabakalarını seyretmeye devam ederiz.
Hayatı seyretmemek yaşamak için herkes elini taşın altına koymalı, Hayatı yaşamalı !!