30 Nisan 2010

DEFNE YAZIYORR!!!

Ben  bu  blogta  adı geçen  Defne. Bildiğiniz gibi "8 Mayıs cumartesi günü" bizim yarışmamız var.Ve  ben  bunun için  biraz heyecanlıyım. Partnerim Bora benim  gibi heyecanlı  olabilir  tabi olmaya dabilir.Biz neredeyse  bütün yarışmalara katıldık.Ve  bana göre biz  çok  iyiyiz.



"HADİ  DEFNE  BORA !"

29 Nisan 2010

29 NİSAN DÜNYA DANS GÜNÜ KUTLU OLSUN

Dans hem ulusal, dans hem global .. dans sözsüz iletişimimiz, dans konuşmadan birbirimizi ruhuna dokunuşumuz.
Bu gün, Fransız dansçı ve koreograf Jean-Georges Noverre’nin (1727 - 1810) doğum günü. Dansın ufuklarını genişleten bu sanatçının doğduğu gün “Dünya Dans Günü” olarak seçilmiş. Ve sadece dansa adanmış. Dansa ve dansın büyülü dünyasına...
Dansa gönül veren,dansı hayata uzanan bir dokunuş olarak algılayan tüm dansseverlerin dünya dans günü kutlu olsun...

29 NİSAN 2010 DÜNYA DANS GÜNÜ RESMİ BİLDİRGESİ

Birleşmiş Milletler 2010 yılını Uluslararası Kültürlerin Uzlaşma Yılı olarak ilan etti ve UNESCO’yu, insanların karşılıklı bilgi ve anlayışını geliştirme konusunda 60 yıldan fazla bir tecrübeye sahip olmasına duyduğu saygıdan dolayı, bu kutlamalara öncü kurum olarak atadı
UNESCO’nun yeni Genel Müdürü Irina Bokova, “yeni hümanizma” adını verdiği evrensel bir görüş önerisinde bulundu; küreselleşmeye ve krize insancıl bir yanıt veren, sosyal uyumu ve barışı muhafaza etmeyi hedefleyen, bütün insan topluluklarına açık bir görüş.

Her kültürün içinde önemli bir yer tutan dans, farklı ülke insanlarını bir araya getirmek için ideal bir vasıtadır. Festivaller en canlı şekilde karşılıklı bilgi alışverişini ve çeşitliliğin itibarını arttırır; her yıl on binlerce insan uluslararası dans festivallerine akın ediyor.

Hatta bazen festivallerin, derslerin ya da konferansların haricinde sadece televizyonda yabancı bir ülkeden dans izlemek bir etnik grubun imajının en vurucu, en çekici ve en doyurucu örneğini bize sunabilir.

Kültürel çeşitliliği en renkli şekilde tasvir etmek ve için, danstan daha iyi bir araç yoktur.

Prof. Alkis Raftis

22 Nisan 2010

DANSTA FOTOĞRAF





Çoğu yarışmayı vizörden seyrediyorum desem yeridir. Hiç bir spor dalında olmayan görsel zenginlik ve renklilik fotoğrafa da düşkünseniz sizi mıknatıs gibi çeker. Işıl ışıl kostümler, ucuşan etekler, püsküller,şifonlar adeta beni kadrajına hapset der. Zevkli olmasına müthiş zevklidir de, bir o kadar zordur. Fotoğrafçının sevmediği her şey bir aradadır. Yetersiz ışık, uzak mesafe, çok hızlı objeler ve kadrajlama yapmamın nerdeyse imkansız olduğu hareketlilik.. Ama o renkleri yakalamak, muhteşem bir kare için yüzlerce kez deklanjöre basmak benim için farklı bir haz..


Posted by Picasa