http://www.dansmedya.com/
danssporuna ve hatta sporun ( futbol hariç ) hiç bir dalına önem verilmiyor malum, at üstünde yaşayıp cirit atan atalarımızın aksine.
ne eğitim ve eğitimciler
ne kişiler
ne spor adamları
ne veliler
spor çok fuzuli bizim topluma.. bırakın aktif sporla uğraşmayı etkin bir spor izleyicisi bile değiliz. söylüyorum futbol hariç. Oldum olası gazetelerin spor sayfalarını, tv 'lerin spor progamlarını haz etmem. Hiç biri sporu anlatmaz. Spor : futboldur memlekette. Onun da geliştirdiği en malum kas çenedir. Bilinçaltımıza sporun sadece futbol olduğunu aşılamaya çalışan bir medya ordusundan şüpheleniyorum.
Tüm federasyonlar içinde en eziği tabiri caizse bizimkidir. Devletten en az bütçeyi alan, olağan ve olağanüstü seçim yapmaktan icraat yapamayan, kulübü az, sporcusu daha az, seyircisi daha daha az, konuşanı çok, kimse tarafından spor dahi sayılmayan kendi yağında kavrulmaya çalışan bahtsız sporumuz bizim.
1980 kuşağı danssporu sporcularımızla özellikle Odtü Boğaziçi dans spor kulüpleri sayesinde ve tartışmasız İsmet Müftüoğlu önderliğinde var olan ve varlığını her şeye rağmen sürdürmeye çalışan Danssporu. Bu denli ışıl ışıl, bu denli canlı, bu denli ağır bir branş,ancak bir o kadarda ışıksız ve ilgisiz olan .İronik. Lakin ülkemiz ironik.
Gürkan Görmez ve eşi ve güzel dans camiası arkadaşları bir ay önce taptaze bir solukla harika bir kapı açtılar. Dansın haberini dansmedya'dan yayınlamaya koyuldular. Bir aydır takip ediyorum.
çok keyifli !
çok başarılı !
bol içerikli !
bol haberli ve bilgili.
Onlarca parçalı bilgiyi, etkinliği, haberi ve branşı barındıran site, sayfa, dergi vblerini tek çatı altında toplamanın başarısını göstermiş pırıl pırıl bir oluşum.
Bu web sayfası bana umut veriyor. Geleceğimi aydınlatıyor. Dans sporu doğru kişilerle doğru zamanda bu şahane ekiplerle yükselecek. İnanıyorum. Merakla takip ediyorum. Farklılığı değişerek gelişerek devam edecek biliyorum. Ve gurur duyuyorum hepsiyle..
Başta Görmez çifti olmak üzere emeği geçen ve geçeçek herkese dans müzik dolu yıllar olsun.
3 Eylül 2013
20 Mayıs 2013
19 MAYIS GENÇLİĞİ DANS EDİYOR !
ATATÜRK, Medeniyetin, eğitimin, bilimin, sanatın, dilin, tarihin, kültürün, sanayinin, tarımın ve unuttuklarımın toplumun geleceği, gelişimi ve değişimi için önemini vurguladı durdu. Vurguladı, anlattı, öğretti, kurumlaştırdı ve dahi yasalaştırdı.. Ama heyhat iş öngörmekte değil , yaşamak ve yaşatmak ta .. Zannımca Atatürk Türkiyesi insanları ; çalışkan, okuyan, yazan , üreten , dürüst, ahlaklı, sportmen ve sanatçı dünya insanları idi. Çocukluğumuz boyunca ettiğimiz yemin oldu yalan. " açtığın yolda gösterdiğin hedefte hiç durmadan yürüyeceğime..... " e ne oldu ? bakıyorum gençliğe ( sözüm meclisten dışarı ) tüket, al tüket , at tüket zamanı tüket, kıyafeti tüket, emeği tüket, elektroniği tüket , oku ma!, yaz ma!, spor yap ma!, sanat yap ma! hayatı seyredenler ol ! yaşayanlardan değil !
Bu anlamlı günde iki klübümüz harika adımlar attılar. Pek çok dans festivali gösterisi vardı üniversitelerde onları da ayrıca gönülden tebrikliyorum ama iş Sportif Latin danslarını sosyal hayatın içinde sergilemek ve daha fazla kitlenin haberdar olmasını sağlamak olunca Danskeyfi Dans Akademileri ve Seans Dans çok hoş bir olaya liderlik yaptılar.
Antalya Terracity de Sahne alan Seans Dans ve İstanbul Palladium da gösteriler yapan Danskeyfi Akademileri. İnsanların ilgi alanı Avm'ler ise, toplanma mekanı Avm'ler ise, onlar bize gelmiyorsa biz onlara gidelim düsturu ile, kendinizi ifade etmenin daha güzel bir ortamı olabilir mi ? Özellikle Yasemin Karaduman ve Berk Kaya Standart dansların yılmaz gönülleri.. Egolarından arınmış her yerde her şartta gösteri yapmaktan kaçınmayan bu ikili camiamızın neferleri.. Tam da 19 Mayıs da, tam da Atama yakışır biçimde, Türk gençliğinin sporu ve dansı elele yürüten bu harika sporumuzu gösterdiler ya Avm müdavimlerine... Belki birinde, belki birileri büyülenmiştir de bu gösterilerden, belki dansa sevdalanmıştır.
Bir kişi bile kapıldıysa bu sihirli dünyanın göz alıcılığına.. Ne mutlu bize ! Ne mutlu Türküm Diyene !
Bu anlamlı günde iki klübümüz harika adımlar attılar. Pek çok dans festivali gösterisi vardı üniversitelerde onları da ayrıca gönülden tebrikliyorum ama iş Sportif Latin danslarını sosyal hayatın içinde sergilemek ve daha fazla kitlenin haberdar olmasını sağlamak olunca Danskeyfi Dans Akademileri ve Seans Dans çok hoş bir olaya liderlik yaptılar.
Antalya Terracity de Sahne alan Seans Dans ve İstanbul Palladium da gösteriler yapan Danskeyfi Akademileri. İnsanların ilgi alanı Avm'ler ise, toplanma mekanı Avm'ler ise, onlar bize gelmiyorsa biz onlara gidelim düsturu ile, kendinizi ifade etmenin daha güzel bir ortamı olabilir mi ? Özellikle Yasemin Karaduman ve Berk Kaya Standart dansların yılmaz gönülleri.. Egolarından arınmış her yerde her şartta gösteri yapmaktan kaçınmayan bu ikili camiamızın neferleri.. Tam da 19 Mayıs da, tam da Atama yakışır biçimde, Türk gençliğinin sporu ve dansı elele yürüten bu harika sporumuzu gösterdiler ya Avm müdavimlerine... Belki birinde, belki birileri büyülenmiştir de bu gösterilerden, belki dansa sevdalanmıştır.
Bir kişi bile kapıldıysa bu sihirli dünyanın göz alıcılığına.. Ne mutlu bize ! Ne mutlu Türküm Diyene !
21 Mart 2013
2013 2.İSTANBUL DANS FESTİVALİ
http://www.istanbuldancefestival.org/web/default.asp
Bazı organizasyonlar diğerlerinden daha önemlidir fikrimce. Doğası, yapısı, oluşumu ve taşıdığı misyon sebebiyle..
Bu organizasyonun üç önemli ayağı var.
DANS
İSTANBUL
VE DAYANIŞMA
Dansın geniş kitlelere ulaşması, sevilmesi ve sürdürülebilmesi için sosyal olgusunun artması ve etkinliklerinin niteliği çok önemli. Bu Festival tüm Sosyal Latin Dansları ve Dansçıları kucaklayan bir arayan getiren; dans okulları, dans kulüpleri arasında dayanışma ve işbirliğini artıran başarılı bir birlikteliğe ışık yakıyor.
ve İstanbul ! Dünya dans arenasındaki pek çok dansçıyı, grubu ve hocayı İstanbul'a davet etmek, workshoplar ve geceler düzenlemek İstanbul' u gezdirmek, tanıtmak ve Türkiye'de dans var ! İstanbul'da dans var ! demek , dedirtmek..
İstanbul'da Dans etmek
Dansı İstanbul'a sindirmek..
müzik ve dans
4 - 7 Nisan 2013 tarihleri arasında Green Park Pendik Hotel de
Bazı organizasyonlar diğerlerinden daha önemlidir fikrimce. Doğası, yapısı, oluşumu ve taşıdığı misyon sebebiyle..
Bu organizasyonun üç önemli ayağı var.
DANS
İSTANBUL
VE DAYANIŞMA
Dansın geniş kitlelere ulaşması, sevilmesi ve sürdürülebilmesi için sosyal olgusunun artması ve etkinliklerinin niteliği çok önemli. Bu Festival tüm Sosyal Latin Dansları ve Dansçıları kucaklayan bir arayan getiren; dans okulları, dans kulüpleri arasında dayanışma ve işbirliğini artıran başarılı bir birlikteliğe ışık yakıyor.
ve İstanbul ! Dünya dans arenasındaki pek çok dansçıyı, grubu ve hocayı İstanbul'a davet etmek, workshoplar ve geceler düzenlemek İstanbul' u gezdirmek, tanıtmak ve Türkiye'de dans var ! İstanbul'da dans var ! demek , dedirtmek..
İstanbul'da Dans etmek
Dansı İstanbul'a sindirmek..
müzik ve dans
4 - 7 Nisan 2013 tarihleri arasında Green Park Pendik Hotel de
11 Şubat 2013
TAHA BATU - İREN BİZİM YILDIZLARIMIZ ! ŞAMPİYONLARIMIZ
WDSF arşivinden TAHA BATU - İREN |
YILDIZLAR II DÜNYA SIRALAMASI |
9 şubat 2013 cmt İstanbul'da Dans Sporu Türkiye Şampiyonası yapılırken İtalya'da Dünya Yıldızlar 2 Şampiyonası vardı.
Türkiye Şampiyonasını izlerken çocukluklarından itibaren izlediğimiz sporcularımızın minikler, yıldızlar, gençler, derken nasıl yetişkinlere eriştiklerini; hayranlıkla, gururla, sevgiyle gözlemlerken İtalyadan'da gelecek güzel haberleri bekliyorduk. Ve pistte olağanüstü güzellikte sporcularımız artık rüştlerini ispat ettiler. Teknik estetik ve hatta kostüm ve makyaj da ki gelişimimiz artık dünya standartlarında. Hakemlerimizin işi gün geçtikçe zorlaşıyor ama yüzlerinden haklı gururlarıda okunuyor.
Zaman zaman umutsuzluğa kapılıyoruz ya, bu ülke de bu mantalitede danssporu zor yürüyor, egolar çatışması kişiler çatışmasına dönüyor diyoruz ya, yönetimsel işlevsel sıkıntılara takılıp bu düzen yüremez kaygısı taşıyoruz ya... işte tüm bunların yıkıldığı, kırıldığı ve geleceğe umutla baktığımız bir gün oldu 9 Şubat 2013.
14 yaşındaki yıldızlarımız Dünya 6. sı oldu. Dünya 6. sı !! İnanılmaz bir güzellik. Bu iki küçük insan ne muhteşem bir iş başardıklarını bilmiyorlar henüz.
Bu Türkiye'de bu spor artık kendini ispatlamıştır demek.
Bu danssporunun geleceği artık garantide demek.
Bu bizim milletçe yetenek olarak dünya ile biriz demek.
ve en önemlisi artık sporcularımız Dünya arenasında başarılara imza atacak alt yapıda yeterliliğe sahip demek. Üstelik bu kadar genç ve başı dumanlı bir federasyon çatısı altında.
Taha Batu COŞAR-İren TÜRKKAN sizinle gurur duyuyoruz. Antrenörlerinizle, ailelerinizle emeği geçen herkesle ...
siz geleceğe mum değil kocaman bir fener yaktınız.. hiç sönmeyen bir ışık olacaksınız..
http://www.tdsf.gov.tr/tesekkurler-spor-yarismak-basari-ise-paylasmaktirBu arada Özgün Doğan - Nursen Özhan çifti de aynı Dünya Şampiyonasında 37. oldular. 62 çiftin 40 küsur ülkeden geldiği bu yarışma unutulmammalı ki dünyanın en iyi 62 çifti. 37. olmak bir üzüntü değil bilakis bu da çok büyük başarı. Bu yolda galiptir mağlup.
1 Şubat 2013
IMU
derler ya "doğduğun değil doyduğun yerdir memleketin". !
ımu kenya da doğmuştu.. Türkiye'de doydu, Ankara'da İstanbul'da doydu.
daha önemlisi bu ülkenin özellikle 80 doğumlu kuşağını dansa DOYURDU, dansla yoğurdu
kendi dans mutluluğunu, yüzlerce belki de binlerce insana aşıladı...
umudu
ışığı
sevgiyi
dansla dansseverlere taşıdı, taşırdı..
sessiz idoldu o, taçsız kahramandı, Fundanın Imu'su
dans dünyasının sessiz çığlığı, gülen yüzüydü..
O, bu ülke gençlerini dansla doyurdu, umarım bu ülkede O'nu mutlu etmiştir..
Ruhu Şad olsun, nur içinde yatsın.
Anmak ve anımsamak için
2011 Sibel Arna Röportajı
50 çocuklu bir babanın oğlu o. İçlerinde liseyi tek bitiren de... Kenya’nın süper zeki çocuklarının arasına giren, burslu olarak Türkiye’ye okumaya gelen de... Bütün Latin danslarını herkesten iyi kıvıran da... İmu Shaaban (37) “Yürüyebilen herkes dans edebilir” iddiasıyla salsa dünyasında ‘hocaların hocası’ olarak tanınıyor.
Dört yıllık sevgilisi Funda Koçak’la kır düğünüyle evlenecekken akciğer kanseri oldu. Meslektaşları ona destek için Türkiye’nin dört bir yanında dans geceleri düzenliyor. İmu pek dans edemese de hala en çok Celia Cruz’dan ‘La Vida Es Un Carnaval - Hayat Bir Karnavaldır’ı dinliyor
ımu kenya da doğmuştu.. Türkiye'de doydu, Ankara'da İstanbul'da doydu.
daha önemlisi bu ülkenin özellikle 80 doğumlu kuşağını dansa DOYURDU, dansla yoğurdu
kendi dans mutluluğunu, yüzlerce belki de binlerce insana aşıladı...
umudu
ışığı
sevgiyi
dansla dansseverlere taşıdı, taşırdı..
sessiz idoldu o, taçsız kahramandı, Fundanın Imu'su
dans dünyasının sessiz çığlığı, gülen yüzüydü..
O, bu ülke gençlerini dansla doyurdu, umarım bu ülkede O'nu mutlu etmiştir..
Ruhu Şad olsun, nur içinde yatsın.
Anmak ve anımsamak için
2011 Sibel Arna Röportajı
Kansere rağmen hayatı karnaval gibi yaşayan adam
50 çocuklu bir babanın oğlu o. İçlerinde liseyi tek bitiren de... Kenya’nın süper zeki çocuklarının arasına giren, burslu olarak Türkiye’ye okumaya gelen de... Bütün Latin danslarını herkesten iyi kıvıran da... İmu Shaaban (37) “Yürüyebilen herkes dans edebilir” iddiasıyla salsa dünyasında ‘hocaların hocası’ olarak tanınıyor.
Dört yıllık sevgilisi Funda Koçak’la kır düğünüyle evlenecekken akciğer kanseri oldu. Meslektaşları ona destek için Türkiye’nin dört bir yanında dans geceleri düzenliyor. İmu pek dans edemese de hala en çok Celia Cruz’dan ‘La Vida Es Un Carnaval - Hayat Bir Karnavaldır’ı dinliyor
20 Ocak 2013
BELARUS YARIŞMACILARI
TDSF HABERİ
Tdsf' ye bu duyuru için teşekkür ederek başlayalım. Çok da kolay olsa gerek. Yarım sayfa bir yazı nihayetinde. Ama içeriği paha biçilemez işte. Ne güzel Hem İsmet Müftüoğlu'nun Belarus'da görev alacağını, hemde sporcularımızın aynı yarışmada yarışacağını öğrendik.
Fena mı oldu
Şahane oldu ....
Just dance'dan Mert Dinar & Defne Gürsel'e Yıldızlar Kategorinde
Dans Sporu 34 Spor kulübü sporcularından Cem Onur & Emine Ekin Kanat'a Minikler 1 yaş Kategorisinde
Dans Sporu 34 Spor kulübü sporcularından Ahmet Emre Karaal & Kıymet Tabak ile
Tolgay Tarımoğlu & Ilgın Ezgi Gürses' ede Yetişkinler kategorisinde gönülden başarılar.
Sonuca değil sebebe bakıyoruz..
15 Ocak 2013
BİR MİLYAR KADIN DANS EDECEK - Mİ ?
nedir ? diye başlamalı kısaca herhade.
Eve Ensler' in 1994 de yazdığı Vagina Monologları ilk kıvılcım. Kadına şiddet, baskı, tecavüz, taciz ve sosyal damgalama üzerine bir toplumsal eleşti olan oyun Ameriha da ve dünyada çok ilgi gördür. Gerçeklerin tokat hali dalgalandı doğal olarak. 1998 de bir grup kadın öncülüğünde oluşum kuruldu.
V - Day Organizasyonu
V - Vagina
V - Valentin
V - Victory
bana göre anlamı kadınlar ( V ) sevgiyle( 2. V ) kazanabilir ( 3. V )
Hareketin amacı net : Kadına uygulanan her türlü şiddete son vermek. Bunun içinde sürekli bir biçimde toplumsal farkındalık yaratmak. Son hareket tüm Dünya'da milyonlarca insanı 14 şubat 2013 de dans ettirtebilmek. V-Day'in 15. kuruluş yılında..
Kadın - Erkek hedef 1 Milyar kişi ...
160 ülke hazırlanıyor haydi
Türkiye SES VER , TÜRKİYE DANS ET ..
İzmir de dans başlıyor foto kaynak:Hürriyet Gazetesi |
Bundan sonrası Facebook'tan
"Dünyada her üç kadından biri, hayatında bir kere şiddet görüyor ya da tecavüze uğruyor."
"Bir milyar kadının haklarının ihlal edilmesi gaddarlıktır.
"Bir milyar kadının dans etmesi devrimdir."
Biz de bu bir milyarda varız !!
... Ya sizler ?
Her üç kadından birinin şiddeti deneyimlediği istatistiğini hesapladığınızda, dünyada bir milyarı aşkın kadının şiddetten etkilendiğini görürsünüz. V-Day, 15. yıldönümünde bir milyon kadını ve onlara değer verenleri bu şiddete son vermek için sokağa çıkmaya, yürümeye, dans etmeye ve taleplerini yükseltmeye çağırıyor. V-Day, kolektif gücü ve sınırlar ötesi dayanışmayı tüm dünyanın görmesini istiyor.
Sizler de bir milyarda varım diyorsanız 14 Şubat 2013'te dans ederek katılabilir; kampanyanın web sitesinde tüm dünyadan kadınların ve onlara destek olan erkeklerin 14 Şubat'ta neden ayaklanacaklarını ve dans edeceklerini kişisel olarak anlattıkları videoları izleyebilir, One Billion Rising için bestelenen şarkıları dinleyebilir, hatta kendi videolarınızı çekerek Türkiye'den de katılımı sağlayabilirsiniz.
3 Ocak 2013
ULUSLARARASI YARIŞMALAR 2012
2012 nin son günleri özellikle salsa dünyasında bir hayli hareketliydi. 2.etap yarışmada yaşananlar sosyal medyayı ve herhalde TDSF yi bir hayli meşgul etti. Yurtiçi ulusal yarışmalar Dans sporu, Salsa ve Arjantin Tango branşlarında her yıl yoğunlaşarak gelişiyor diye düşünüyorum. Sporun olmazsa olması yarışmalar, turnuvalar olsa gerek. Sporcuyu antrenörü diri tutan, çalışmaya ve hırsa yönlendiren tatlı heyecanlar.
Netice de ülkemizde ve hülasa dünyada - olimpiyat dalı olmadığından - biraz hoby sınıfı kapsamında bir spor dalımız var. Çok meşakatli bir dal olmasına rağmen maalesef adımızdan kaybediyoruz. Dans :) ne de olsa ritime bile ayak uydurmadan ayakta elde bardakla sallanmaya da dans dendiğinden memlekette, etkin değere sahip olmadığını biliyoruz.
Asıl değinmek istediğimiz sporcularımızın yurtdışında katıldığı yarışmaların TDSF'de duyurulmaması. Yanlış algılanan, başarıya endeksli haber yapılması gerekliliği.. Halbuki bu güzel sporumuzu yurtdışında temsil ettiğimiz her yarışma, haber niteliğinde zannımca. Dünyanın pek çok ülkesinde her ay onlarca yarışma yapılıyor sportif latin ve standart danslarda. Ülkemizde uluslararası kapsamda yapılan yarışma en fazla 2 oluyor. Varolsunlar ODTÜ her yıl METU OPEN organize ediyorda bir uluslararası yarışmamız banko oluyor.
SEDA-ERHAN foto - Osman Buldan |
Türkiye şampiyonlarımız Seda Arıgül - Erhan Kuş 2012 yılında yurtdışında 15 uluslararası yarışmaya katılmışlar. Dile kolay ama, hiç kolay değil. Sonucun ne olduğu, kaçıncı roundda elendikleri, kaçıncı oldukları hiç önemli değil. Üstelik Dünya şampiyonası da katıldıkları yarışmalardan biri. 15 yarışma ! bu kadar pahalı bir sporda ve sponsorsuz aslında büyük başarı. Her biri duyurulmalıydı sonuç ne olursa olsun önemli olan orada olmak. O yarışmalarda Türkiye dedirtmek, bayrağımızı astırmak.
Sevgili Erhan ve Sedayı takip eden pek çok sporcumuz var. Gelecek vaat eden gençlerimizden Tuğberk ve Alara da 2012 de 8 yarışmaya katılmışlar. Ne olur sıralamada arkada olsalar, niye duyurmuyoruz. Onlarca sporcumuz değil ki bu fırsatları yakalayan 5,6 çifti geçemiyor bu spora para,zaman,gönül ayırabilen. Duyuralım ki ilgi çeksin, tercih edilsin. İnsanlar dans etmeye sevdalansın. En azından seyretmeye ilgi göstermeye teşvik edilsin. Bu gönüllü ülke temsilcilerimiz, sporcularımız ile daha çok gurur duyalım. Bugün Dünya şampiyonları olan Andrey Zaytsev-Anna Kuzminskaya çifti bile 2012 de 9 uluslararası kapsamda yarışmaya katılmışlar. evet hepsinde 1. olmuşlar :) olsun....
ANNA-ANDREY |
Ayrıca WDSF nin sitesinde dünya sporcu sıralaması mevcut. Tahmini 4000 çift aktif puanlı. SEDA-ERHAN 157. sıraladalar. Bu bile duyurulmalı bence. Uluslarası arenada yüzlerce sporcusu olan ülkeler var.
Ülkemizde bu kadar az sporcusu olan bir branşda sadece kendi çabaları ile ayakta durmaya çalışan, dansa sevdalı bu gençleri takdir etmeyeceğiz de neden başarı çıtanız daha yüksek değil diye eleştirecek ve haber yapmayacakmıyız. Sosyal medyacılar sanal alanda atışacağınıza bu yarışmalara giden herkesi duyurun. Gururlanalım, haberdar olalım destek olmaya çalışalım. Fırat ve Damla genel klasmanda 264, Tuğberk ve Alara da 345. sıradalar.
Bu gençler bize umut olmalı. Dansın ülkemizde geleceği için 2012 de başardıkları ile 2013'e daha umutlu bakıyorum.
2013 dans camisına başarıları getirsin. İstenilirse herşeyin başarılacağının kanıtı olacağı bir yıl olsun..
Dansla ve sevgiyle kalın
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)