10 Temmuz 2012

BAYÜLGEN'DEN DANS DERSİ

"Sen erkek ol, bende kadın olayım, öyle düğün dansı göster bize" dedi Bayülgen, dans eşliği için. Aytunç birkaç dans adımıyla Bayülgeni döndürdü,dansettirdi, yönlendirdi, birkaç figür yaptı yaptırdı. Ve Bayülgen ayak uydurmaya çalıştı sonra durdu.  Kamereya ve TDSF başkanına bakarak muhteşem bir yorum yaptı. Dans gerçeğine çok dikkat çekici bir vurgu yaptı. mealen söyledikleri

" bi dakka bi dakka (okan bir dakika bir dakika demedi tiyatrocu kimliğine rağmen ) ben şimdi bayanım ve sen erkek olarak beni yönetiyor !  yönlendiriyorsun.!. bu erkek için olağanüstü güzel bir durum. Tüm kontrol erkekte !  erkek ne yaptırırsa dansa ta kadın onu yapıyor yani.. ve erkekler dans etmek istemiyor mu? abi erkekler nasıl bunu ıskalar ?  bunu nasıl yapmaz.. işte ben erkeğim denecek bir alan ve bunu yapmıyor türk erkeği öyle mi ? inanılmaz '' 

dedi ve benim  sonuna dek  hak verdiğim noktaya okan'ın şaşkınlıkla parmak basışı beni bile şaşırttı.

Belki de erkekleri alıp dammışcasına, erkeklerin partneri yapmak akıllarını başlarına getirebilir. Müziğe ve partnere hakimiyetlerinin tatlı dalgasının hazzını alabilirler. Eğlenmenin eşli danslarlada olabileceğini maalesef erkek egolarına gönderme yaparak öğreteceksek varsın öğle öğrensinler..

Yeterki dans etsinler dans etmeyi bırakmasınlar...

7 Temmuz 2012

PARLASIN İŞLEYEN DEMİR

                                                        Çoğu zaman  imkansızlıklar dağıtır birliktelikleri,bazen   imkansızlıklardır birleştiren insanları.
Tek geçer akçe sadece saygı ve dinlemek birbirini. Tdsf'nin son 6 etap yarışması, tango, salsa yarışmaları, yapılan organizasyonlar, geceler, festivaller insanların yapabilirlik ve muktedirliklerini gösterdi. Yarışmaları kulüpler organize etti. Düzen aksamadı. Çoğunluğu, ilan edilen tarihlerde yapıldı.

TDSF ilk defa işleyişte olan dans kulüpleri ile olağan seçime gidecek 6 ay içinde. Tüm çalkalanmalara rağmen sanırım bazı taşlar oturuyor. Suyu akışına bırakınca yolunu buluyor.

Gençler, dans aşıkları, dansa gönül , emek veren herkes rüştünü ispatladı sanırım.
Birde sporcu sayısı ve partnerlerde süreklilik sağlanabilse, dansın gelişiminin önünde durulamayacak ama..