21 Ekim 2009

KELEBEK ETKİSİ - son -

Finalde 3 dansı arka arkaya tekrar sergilediler.. benim küçük kızım ne kadar telaşlı heyecanlı ise büyük kızımd a bir o kadar sakin ve rahattır. Kolay heyecanlanmaz, paniklemez, ortama çok çabuk uyum sağlar. Yılların dansçısıymış gibi bir dans edişleri vardı partneriyle, gurur duymamamak imkansızdı.. Yarışma bitiminde madalya töreni için sıralandılar. O gün öğrendiğimiz yeni ve güzel bir olguda minikler ve yıldızlar kategorilerinde büyüklerin aksine, finale kalan tüm sporculara madalya verildiği idi. Son derece motive edici ve geleceğe atılacak dans dolu günler için hırslandırıcı.. 6. ilan edildiğinde yüreğim ağzıma geldi. 6. olmamamışlardı. ve 5. olarak isimleri ilan edildiğinde ağzımız kulaklarımıza yapışmıştı, çığlık çığlığa seviniyorduk. Yıldızlar da diğer çiftimiz ikinci miniklerde yarışanlarımızda 5.olmuştu. İlk katıldığımız yarışmadan, madalyalarla minibüse binildiğinde, sevinç çoşku dolu bir istanbul yoluydu bizi kucaklayan.. o gün orada pek çok insan vardı bugün tanış olduğumuz ama o gün birbirimizden haberimiz dahi olmayan.. o gün, o nisan günü, bizi sportif latin dansları dünyasına kayıt eden, gün oldu..
o gün, bizi bu güne getirdi. Yeni sporcular, yeni antrenörler, yeni yüzler, yeni danslar..
2004 de kanadını çırpan kelebek, önümüzdeki yıllarda kimbilir daha ne güzel günlere sebep olacak.

ODTÜ SIRALAMA ve ODTÜ IDSF YARIŞMALARI

31 ekimde yeniden Ankara'dayız...
Etekler yine dans için uçuşacakk
Yüzler ritimle gülümseyecek..
Alkışların bu çoşkuya eşliği için yine, yeniden seyirci olmaya ...
Ankara'YA......

16 Ekim 2009

KELEBEK ETKİSİ - iki -

Biraz toparlanıpda kızımın peşinden caledienlerimle spor merkezine taşınmaya başladığımda sevgili Canan Özdemir'in dansa aşık kalbiyle, bu sporun tanınması için çocuklara nasıl emek verilmesi gerektiğine olan inancıyla tanıştım. Sportif latin danslarının dünyadaki yerini, TR de gelişimini, kendisinin Boğaziçinde okurken bu danslara ilgi duyduğunu ve eşiylede bu sayede tanıştığını öğrendim. Volkan Özdemir, Türkiye'de bu işe ilk gönül veren yarışmacılarındandı. Çocukları fırsat buldukça oda çalıştırıyordu. Kardeşi hakan ise hiphop dansında büyük başarılara imza atmıştı. Bu pırılpırıl gençler, bu eğitimin bu sporun, çocukluktan başlaması gerekliliğini vurgulamaktan ve her fırsatta bu sporu bizlere detay detay anlatmaktan yorulmadılar. Nasıl tesadüfi ve nasıl doğru bir karar vermiştik kızımla. Hayattaki en önemli öğretilerden biri " dahide olsan, yeteneklerin sınırsız da olsa, akıl küpü dolaşsanda çalışmassan hiçsin, disipline olmazsan hepsi boş ! " felsefesine sonuna dek inanıyorlar ve çocuklara aşılamaya uğraşıyorlardı . Dans, kabiliyet olduğu kadar büyük disiplin ve çalışma gerektiriyordu.. Hatta kabiliyetten fazla özdisiplin gerektiriyordu. İnsanın hayatının her alanına bunu uygulaması gerektiğini çocuklara anlatıyorlardı. Volkan hepsi için idoldu. Canan tatlı sert öğretmendi.
Aylardan nisan olmuştu. Ameliyatımın üzerinden

3 ay geçmesine rağmen caledien ler kolumdaydı (kol değnekleri) basmam yasaktı. Ama kızım ilk kez bir latin dansları yarışmasına katılacaktı .. bunu görmemem düşünülemezdi. Bir minibüse 6 çocuk ve velileri, öğretmenimiz Canan Özdemir kayınbiraderi Hakan Özdemir, doluştuk sabah 6, yola koyulduk. Ankaraya gittiğimizi biliyorduk ama bizi neyin beklediğinden haberimiz yoktu. Yarışma, gencecik federasyonun ilk yarışmalarındandı. Bu spora çok gönül vermiş sevgili Ersin Uysal ın ki çok yeni kaybedilmişti kendisi, anısına düzenleniyordu. Ersin Uysal Kupası 2007. Yarışma Shereton oteldeydi, resmi kıyafet de istenmişti.. altı babaya minibüste askılarıyla altıda takım elbise eşlik ediyordu :) öğlene doğru otele vardık..


Çocuklara ayrılan soyunma odalarına geçtiğimizde bomboş oluşu bizi şaşırttı. Bizden başkası yoktu. Ankara haricinde hiç bir ilde çocuk dansçı yetişmiyordu. 12 milyonluk İstanbul'da ise bu işi lisanslı yapıp yarışacak düzeye gelen 6 tek çocuk vardı inanılır gibi değildi. Çocukların tamamı Ankara'dan olduğu için giyinip gelmişlerdi.
Hepimiz gayet şık giyindik. Yarışma balo salonundaydı. Ortadaki parke pisttin, üç yanına sandalyeler dizilmişti . Karşılıklı duvarlara yerleştirilen iki dev ekran pisti seyretme kolaylığı sağlıyordu. Geçip oturupda ısınmaları seyretmeye başladığımda, yaşadığım şakınlık hayatımdaki dönüm noktalarından biridir. 5 yıl bale, 15 yıl halk dansları icra etmiş, defalarca milli olarak yurtdışına çıkmış, dünya danslarına vakıf ben bu dansla bugüne dek hiç tanışmamıştım. Büyülenmiş bir biçimde dansçıları, kostümleri, makyajları, seyrediyor müziğin ve bu dansın zihnime yerleşmelerine izin veriyordum.


İlk defa gördüğüm figürler, tavırlar, danslar, hakem uygulamaları o dakika beni esir aldı. Dünyada çok hatrı sayılan bir spor dalı ülkemizde henüz varolma savaşıdaydı..
Isınmalar, elemeler derken sıra ılgının yarışacağı yıldızlar klasmanına geldi .. yanlış hatırlamıyorsam 10 çift vardı. Allahım bunlar ne zaman öğrenmişlerdi heat sıralarını, müziği duymayı, nerede durmaları gerektiğini, şaşkınlığımın boyutu anlatılır gibi değil. Finale 6 çift kalacaktı onu öğrenmiştimm ( sudan çıkmış balık misali hiçbir şey bilmiyormuşuz çok komiktik ) gözyaşları ve hayranlıkla seyrettim. Elemelerin ardından final için sırt numaraları açıklandığında, insanın çocuğu ile gurur duymasının dayanılmaz hazzıydı hissetiğim.....

15 Ekim 2009

KELEBEK ETKİSİ - bir -

Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Adı, Edward N. Lorenz'in hava durumuyla ile ilgili verdiği şu örnekten gelmektedir. Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.


Ben bu teoriye inananlardanım. 2004 eylülünde 7 yaşındaki kızım "ben dans etmek istiyorum" diye karşıma dikilmeseydi bugün, ne bu camiayla, ne bu insanlarla, ne bu dans sporuyla tanışmış olacaktık, nede bir derneğimiz olacaktı. Bir blog yazarları da olamayacaktık dolayısıyla...


Ama kelebek bir kere kanadını çırptı. peki dedim kızıma hiç bir beklentim olmadan.. bu talebini belirtmesinin üzerinden 1 ay geçmişti ki Bahçeşehir' de asılan bir ilan dikkatimi çekti. Spor merkezinde "Çocuklara Latin Dans kursları".. İş yoğunluğumdan ve evde 2,5 yaşında bir kızım daha olduğundan, kızımı ilk derse annem götürdü.. "bir baksın öğretmen dedim. Kulağı var mı? vücudu ritme ayak uydurabilecek mi?." ... işte o ilk dersin ardından bugün buradayız. Tanıştığımız herkesle, her ritimle, Ilgınımın bilinçli isteği ve azmi sayesinde tanıştık kaynaştık..  

Her cumartesi 2 saat gitti kızım ve ne yalan söyleyeyim beni ilgilendiren sadece düzenli spor yapmasıydı.. ne hangi dansı öğrendiğini sorguladım, nede gösteriye dayalı bir beklentim oldu. 2004,2005,2006 böyle geçti .. Azimle devam etti .. Dansı seviyordu dahası belli ki öğretmenini çok seviyordu.Öğretmenide tanımıyordum. Tek bildiğim 3 sezondur aynı öğretmen geliyordu ve asıl mesleği matematik öğretmenliği idi..


2007 ocak' ta doğru dürüst tanıştım, tanışmak mecburi oldu. Kızımla haber yollamıştı. Ankara'da yarışmaya gidilecekti gidip kendisiyle görüşmemi istemişti.. gittim. Kızımın kendinden 3 yaş büyük bir partneri vardı ve samba, cha cha cha ve jıve yapıyorlardı. Utandım, sıkıldım, şaşırdım ve gurur duydum . Neler olmuştu ? ne zaman olmuştu ? ne yarışmasıydı ?
Ankara'da özel bir yarışmaya gideceğimizden, bir an evvel yurtdışından dans ayakkabısı getirtmemizi ve kostüm dikilmesi gerekliliğinden bahsediyordu.. Terzi gelecekti , prova, kumaş, model vs..


fakat tamda bu arada hem ayağımdan, hem dizimden zorlu 2 ortopedik ameliyat geçirdim bacağımı komple alçıya da aldılar. Ameliyat sonrası çok zordu tüm yaşantım kısıtlanmıştı. Ne terziyi gördüm, ne kostüm dikilişini, nede 3 çift çocuğun nasıl canla başla antreman yaptıklarını .. sağolsun annem ilgilendi herşeyle..

12 Ekim 2009

DANSIN BÜYÜSÜ

Her yarışma öncesi olduğu gibi, heyecan yine doruktaydı. Önce terziye gittik yeni pantolon dikimi için sonrasında beyaz gömlek arayışımız. Eh 1 yıllık süre içerisinde boylar uzamış artık pantolon boyu ve gömlek kolları kısa gelmeye başlamıştı. Sonra kravat ile papyon arası tercih mücadelemiz:) Neyseki bu kez papyona razı gelmişti sevgili oğlumuz...


Sonrasında yol hazırlıkları. Sandviçlerin, içeceklerin ve bir sürü abur cuburun çantalara yerleştirilmesi. Saçların yapımı için sprey ve jöleler, yolda hafif kestirme olasılığı için - heyecanın elverdiği ölçüde - yastıklar... Çocukların en sevdiğim tarafı yarışma öncesi, bastırmaya çalıştıkları ama her koşulda belli ettikleri heyecanları...Dile kolay kocaman bir spor salonunda , onca seyircinin önünde , yüksek bir müziğin kanı kaynatan temposunda yarışmak ama her şeyden önce dans etmek keyifle... Heyecan , sunucunun “ veeeee müzik veeeee samba; veeeee müzik veeeeee Cha cha cha ; veeeeee müzik veeeee tango;... “ sesiyle yok oluyor ve dans ziyefeti başlıyor her zamanki ritmiyle...


Rengarenk birbirinden güzel ışıltılı elbiseler, harika makyajlar ve olağanüstü bir atmosferde kıvrak dansçıları doyasıya seyretmek. Yarışmalar inanılmaz bir şölen havasında. Bazen arkama yaslanıyor, kendimi müziğin ritmine kaptırıyor ve Rio Karnavalında hissediyorum kendimi kapalı bir spor salonunda... Her yarışma sonucunda özellikle miniklerin kazandıkları madalya ve kupalarına gururla bakışları, dereceye giremeyenlerin hüznüne karışıyor ama biliyor ve hissediyorum ki dans bir tutku ve sonuç ne olursa olsun her dansçı aynı çoşkulu duygularla , aynı heyecanla ve aynı tükenmez enerjiyle devam ediyor yarışma sonrası antremanına . Bir sonraki yarışmaya kadar...

DANSÇI MİNİK SPORCULARIN, GURURU !! SEVİNCİ !!

Türkiye' henüz emekleme dönemini yaşayan Dans Sporlarında en sevindirici olay, Minikler 1 Minikler 2, Yıldızlar 1 kategorilerindeki yoğun katılım ve sevgi..
Bu minikler ve velileri Türkiye'de bu sporun gelişmesi için gerçek neferler, gönüllüler.

Türkiye şampiyonası, bu sporu Türkiyede icra eden herkesi bir araya toplayan en güzel etkinlik. Katılımın yüksek oluşu miniklerin yorulmasına heyecanlanmasına yol açıyordu. Bu kez Federasyon güzel bir organizasyonla Minikler 1,2 ve Yıldızlar 1' i, önden yarıştırıp, derecelerini de açıklayınca keyifle yarışmayı izlediler, sevinçlerini doya doya yaşadılar.
Madalyalarını merakla inceleyip, gururla fotoğraflara gülümsediler..

Müzik ve Dans yine keyfe yelken açtı.. yine büyüledi..

Veliler ve çocukları bu spora gönül vermeye devam ettikçe böyle güzel fotoğraflara hep tanık olacağız.



YARIŞMA ÖNCESİ


Türkiye Şampiyonası .. Ankara !!

tüm yarışmacılar seromoni için düzen almışlar...

yürekler, ayaklar kıpır kıpır ..

müzik, tüm dansçıların kulaklarında , zihinde ise tekrar tekrar koreografiler ...

veeee samba........